top of page
Yazarın fotoğrafıDenizCan

Aşkı Bitişe Götüren Haller

Günümüzde birçok insan hayatın içinde karamsar ve endişeli bir psikoloji ile yaşıyor. Bunun yansıması da ilişkilere oluyor. Bu psikolojiye girmek de nedensiz ve mantıksız değil. Sanki hayatımızın sürekli bir endişe ve kaygı girdabına çekilmek isteniyor gibi…

Duyduğumuz olaylar, izlediğimiz okuduğumuz haberler, enflasyon, savaşlar, operasyonlar, saldırılar filan derken sanki yaşamanın sevgi, aşk ve mutluluk gibi durumları yokmuş ya da bunların ikinci plana atılması gerekiyor gibi bir hisle doluyoruz.


Tabii, bu ve benzer hislerle, düşüncelerle yaşam sürdürüldüğünde kaygı, korku, panik ve endişe duyguları oluşuyor. Bu duyguları taşıyan bireyler de savunmacı, çatışmacı, kavgacı davranış ve düşünce kalıpları içine giriyor. Hislerimiz düşüncelerimizi beslediğinde ve bizler onları hissetmek, fark etmek yerine bizi yönetmesine izin verdiğimizde davranışlarımız da onlarla uyumlu hale geliyor.


Bu da ilişkilerdeki ritmi ve dengeyi etkileyen bir hal alıyor.


Böyle dönemlerde ilişkilerde neler ortaya çıkıyor?


İlişkiler kişilere enerji ve keyif kaynağı olmaktan daha çok yükümlülükler ve sorumluluklar olarak görülmeye başlanıyor.


İlişkide eğlence uzun süre bu tür duygularla geri plana atıldığında sorumluluğu üzerinde daha fazla hisseden taraf sessizce kendi içine doğru çekilmeye başlar. Bu çekilmenin altında yatan şikayetler ise gereksiz kısıtlamalardan sıkılma, üzerinde çok fazla yük hissetme, kendine zaman ayıramama gibi şikayetler yer alır. Bu şikayetler bazen sözlü olarak dillendirilir bazen de kişi bunları kendi iç sürecinde yaşayarak bazı kararlar alır. Şikayetlerin dillenip dillenmemesi de daha çok ilişkideki yakınlığa ve açıklığa bağlı olarak belirir.


Uzun süren stres altındaki ilişkilerde bir taraf “buradan gitmek istiyorum” düşüncesi ile yaşamakta olacaktır. Bu düşünce ya da isteğe girmiş olan tarafın başlıca belirtileri kendini yorgun, yükümlülükler altında ezilmiş hissetmesi, konuşmaktan kaçınması olacaktır. Bu belirtiler aslında bu duyguları yaşayan kişinin rahatlamasına aracılık etmektedir.


Bu döngüye giren ilişkide bu duyguları yaşayan kişinin partnerinde bazı değişiklikler olmaz ise ilişkinin kurtulamayacak bir döngüye girmesi muhtemeldir. Bir süre sonra sıkılan partner uzaklaşma ve gitme isteğini gerçekleştirecektir.


Bu duyguları yaşayan kişinin eşinden olumlu bir etki görmesi pek mümkün olmayabiliyor. Çoğu zaman bu döngüde bir taraf geri çekiliyor, uzaklaşıyor ve sorunu o yaşıyor gibi dursa da diğer taraf içinde işler pek yolunda gitmiyordur.


Sıkılma ve geri çekilme başlayana kadar kendisine yöneltilen sevgi, ilgi ve etkin zamanla mutlu olan diğer partner içinde can sıkıcı bazı duygular belirmeye başlamıştır.


Diğer partner de boşluk hissiyle dolacaktır. Boşluk içten gelen bir yönelimle doldurulmak isteyecektir. Bir zamanlar sevgi ve ilginin olduğu yerde şimdi büyük bir boşluk oluşmuştur ve o boşluk doldurulmadığı sürece öfke ortaya çıkacaktır.


Öfke ilişkide ortalığı kapladığında partnerlerin birbirleriyle yakınlaşması ve ilişkiyi sevgi ve aşk ritmine geri döndürmeleri pek mümkün değildir.


Öfkeli olan partnerin duyguları gerçekte çok daha farklıdır. Bu tür durumlarda öfke o boşluğu doldurmak için korumacı bir duygu olarak ortaya çıkar.


Bir partner geri çekildiği için kendini ortada kalmış gibi hisseden partner aslında içten içe şunu haykırıyordur:

“Buradayım ve sevgi istiyorum!”


Sevgiyi talep etme ve alamama durumu ortaya çıkınca davranışlarda, üslup da değişmeye başlar. Sertleşmeler, terslemeler, eleştiriler ortalığa dökülür çünkü o kişinin içinde bir yerlerde acı çeken, reddedilmekten, terk edilmekten korkan talepkar ve almaya alışık bir yan bulunmaktadır.


İlişkiniz bir nedenle böyle bir döngünün içine girdiğini fark ediyorsanız, köprüden önce son çıkışı değerlendirmeniz oldukça önemlidir. Çünkü son çıkıştan önce geçilen bir eşik var, o eşiği geçmek çoğu ilişki için sancılı bir sürecin başlamasına işaret ediyor.


Okumak İsteyebilirsiniz:


Danışmanlık randevusu oluşturmak için ön görüşme formunu doldurabilirsiniz. Forma ulaşmak için tıklayın.



Ücretsiz abone olarak bireysel, ilişki, çift ve aile danışmanlığı konusunda yayınlanan her yazı için kısa bir mail alabilirsiniz.


Deniz Can kimdir?


Sitede yayınlanan yazıların yazarı.


Bireysel & İlişki & Aile Danışmanı.


Uzman Sosyolog.


Yayınları dinleyebileceğiniz platformlar:






YASAL UYARI: Sayfada yer alan sağlık ile ilgili bilgiler yalnızca eğitim amaçlıdır ve bir sağlık uzmanı tarafından uygulanan tıbbi tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır. Bilgilerin okuyucunun durumuna uygunluğunu belirlemek için mutlaka uzmana danışılmalıdır. Bu sitede yer alan yazıların tümü bana ait olup telif hakkı yasası ile korunmaktadır.

Comments


bottom of page